27 Eylül 2008




hergün yazmak istiyorum aslında,
yazacak birşeylerim olmadığından değil,
sadece bir türlü alıştıramadım kendimi...

insanlar arasındaki ilişkilerin bir süre sonra bozulduğunu düşünürüm,
bu yüzden de biraz korkarım birine-birilerine fazlaca yanaşmaktan,
tüketmekten korkarım bazı şeyleri
ve
tanıdıkça uzaklaşmaktan, uzaklaşılmasından...
burda ise biraz farklı;
tek taraflı bir iletişim var burda,
boşluğa yazmak gibi birşey benim için,
kimse için değil bu yazılanlar...
bir beklentim yok,
yazıyorum ve belki biraz rahatlıyorum...
rahatsız mıyım ki?
değilim ama karşılıklı olmasa da paylaşmak güzel şey...

dinlemeyi çok severim,
anlatmayı da belki,
ama dinlemek kadar değil,
biriktiririm genelde içimde,
hem dinlediklerimi hem de anlatacaklarımı...
dinlerim insanları ama akıl vermeyi pek sevmem,
verecek aklım yok en başta,
belki de bir cevap beklemiyor benden diye düşünürüm,
sadece anlatmak istemiştir belki de benim gibi...

korkarım göz önünde olmaktan,
fazlaca beğenilmekten,
karşılayamamaktan beklentileri,
hep bir adım geride dururum bu yüzden...

hayat paradokslarla dolu galiba,
şu an ! olduğu gibi...

Hiç yorum yok: