26 Şubat 2009

olağandışı bir aşk öyküsü...





moses mendelssohn hiç yakışıklı bir adam değildi. çok kısa olmasının yanısıra, çok garip bir de kamburu vardı.


moses mendelssohn, günün birinde hamburg'da yaşayan bir işadamını ziyarete gitti. işadamının, frumtje adında çok güzel bir kızı vardı. moses, bu güzel kıza umutsuz bir aşkla tutuldu. fakat güzel kız onun çirkin görüntüsünden ürkmüştü. o nedenle, değil onun sevgisine karşılık vermek, yüzüne bile bakmak istemiyordu.

ayrılma zamanı geldiğinde moses, güzel kızın üst kattaki odasına çıktı ve tüm cesaretini toplayarak onunla son kez konuşma girişiminde bulundu. kızın güzelliği öylesine olağanüstü idi ki, bir an için onun cennetten geldiğini bile düşündü. fakat kızın, başını kaldırıp da yüzüne bakmamaktaki direnci, moses'i çok üzdü.

güçlükle başarabildiği konuşma sırasında çirkin aşık, bu güzel kıza bir soru sordu:

"evliliklerin kutsal bir özelliği olduğuna inanır mısınız?" dedi.

"elbette" diyerek yanıtladı güzel kız ve gözlerini yine kaldırmayıp, moses'in yüzüne yine bakmadan, kendi de ona bir soru sordu:

"peki ya siz?" dedi. "siz inanır mısınız buna?"

moses bir an bile duraksamadı:

"evet, ben de inanırım" dedi ve ekledi: "biliyor musunuz? her erkek çocuğu doğduğunda tanrı, onun evleneceği kızı belirlermiş. benim doğumumda da, evleneceğim kızı belirlemiş ve bana "senin karın kambur olacak" demiş. o zaman ben bir istekte bulunmuşum tanrı'dan. "tanrım, kambur bir kadın bir trajedi olur. lütfen onun kamburunu bana ver ve onu güzel bir kadın yap" demişim."

moses'in bu sözlerinden sonra frumtje gözlerini yerden kaldırdı, onun gözlerinin içine baktı ve elini uzatıp, moses'in elini tuttu.

ve daha sonra da onun sevgili eşi oldu.

bu anlatılan bir peri masalı değil, ünlü alman besteci mendelssohn'un büyükbabası ile büyükannesinin evlenmelerinin öyküsüdür.

B.J. Vissell'den.

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Muazzam...
Paylaşımın için teşekkürler. :)

tibetkedisi dedi ki...

sen de sağol...